Apartman ve siteleri yönetemediğimizi, toplantıların kavgayla sonuçlandığını, tartışarak karar üretip, tartışmasız uymayı bilmediğimizi çok yazdım. Çünkü, apartman ve site yönetimini toplumsal barış ve dayanışmaya giden yolun başı sayıyorum. Bu, bence önemli konuyu yazmayı ve tartışmayı sürdüreceğim. Keşke tartışmaya katılanlar olsa, keşke bu sayfayı bir tartışma platformuna dönüştürebilsek.
Kökleşmiş tüm kurum ve kuruluşlarıyla işleyen bir demokrasimiz yok. Kökleşmiş bir demokrasi, güçlü bir ekonomi olmayınca, sık sık bunalımların içine düşmek kaçınılmaz oluyor. Ülkemiz ve kentlerimiz iyi yönetilemiyor. Katılır mısınız bilmem?. Bence, apartman ve siteyi yönetemeyen bir toplum, kentleri ve ülkeyi yönetmede zorlanır.
Ülkede demokrasinin işler duruma gelebilmesi için, devletin yeniden yapılanması, yoksulluğun yenilmesi, ekonominin güçlenmesi tüm bunlar içinde toplumsal barış ve dayanışmanın güçlendirilmesi gerekiyor.Bunun başlangıç noktası da, apartman ve site olmalı...
İşin başı toplumsal barış ve dayanışma. Toplumsal barış olmayınca, inanın hiç bir gelişme olmaz. Olmadığını da görüyoruz. Bu ülkenin acilen, apartman ve siteden başlayacak yeni bir Toplumsal Barış ve Dayanışma Projesi'ne ihtiyacı var.
Şimdi birazcık sesli düşünür gibi, düşünerek, aklıma gelenleri, geldiği gibi sıralamak istiyorum. Daha sonra Toplumsal Barış ve Dayanışma konusunu böyle bir köşe yazısı olmaktan çıkararak, bir projeye dönüştürme düşüncesi oluştu kafamda. Keşke, insanlar, özellikle siyasi partiler bu konuda kafa yorup, toplumun önüne Toplumsal Barış ve Dayanışma Projesi koyabilseler.
Barış, insanı umutlandıran güzel bir sözcük. Yeni Manisa’da oluşturduğumuz ilk alanın adına Barış Alanı dedik. Barış ve dayanışmayı hep gündemimizin ilk sırasında tuttuk.
Kişi önce kendisiyle barışık olacak. Kendisiyle barışık olan insanların oluşturduğu bir ailede barış kolay sağlanır. Barış içinde yaşayan ailelerin oturduğu apartmanda, sitede ya da mahallede barış ve dayanışma sağlamak hiç de zor olmaz. Kendisiyle ve birbirleri ile barışık insanların oluşturduğu bir toplumda dayanışmayı güçlendirmek kolaylaşacaktır.
Toplumsal barış etnik köken ve inanç ayrılıklarını da sorun olmaktan çıkaracaktır. Ülkemizin temel sorunu bu. Toplumsal barış ve dayanışmayı güçlendiremediğimiz zaman ne demokrasimizi ne de ekonomimizi güçlendirebiliriz.
Toplumsal Barış ve Dayanışmayı kuru bir kavram olmaktan çıkarıp içini doldurup, uygulanabilir bir projeye dönüştürebilirsek gelişmenin yolu açılmış olur...
Barış kardeşlik ve dayanışmayı güçlendirmekten, birbirimizi sevmekten başka yolumuz yok Barış kardeşlik ve dayanışmayı apartmandan ya da siteden nasıl başlatacağız? Yanıt aramamız gereken soru bu.
Apartman ve sitede barış kardeşlik ve dayanışma başlatabilmemiz için yapılması gereken işlerin başında Kat Mülkiyeti Yasası'nın ihtiyaca yanıt verecek biçimde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Bu da nereden çıktı demeyin. 1966 yılında çıkarılan yasa, on-onbeş ailenin yaşadığı bir apartmanı düşünerek hazırlanmış, şimdi daha büyük apartmanlar, yüz-ikiyüz kişinin yaşadığı siteler var.
Kat Mülkiyeti Yasası'nı tartışmamız, TBMM'nin ilgisini çekmemiz, bunun için kamuoyu oluşturmamız gerekiyor.
Bu köşede, Kat Mülkiyeti Yasası sıkça gündeme gelecek. Kat Mülkiyeti Yasasınıwww.apartmanyönetimi.com sayfasında bulabilirsiniz.
Yeni yılın yeni umutlarla birlikte, apartman ve siteden başlayacak barış kardeşlik ve dayanışmanın da yolunu açması dileği ile saygılar sunarım.
Mustafa Pala
Karabulutlar kaplamış gökyüzünü
Kırılmış kolumuz kanadımız
Silahlarımız alınmış ellerimizden
Ordularımız dağıtılmış.
İhanet çöreklenmiş ülkeme kara bir yılan gibi
Kenetlenmiş çenelerimiz suskunuz.
Oysa esas olan, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Bu da ancak bağımsız kalmakla olur. Bağımsızlıktan yoksun olan uluslar karanlıktan kurtulamazlar
Türk’ün onuru, Türk’ün yetenekleri büyüktür Türk’e tutsak olarak yaşamaktansa ölmek yaraşır,
Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm diyordu Mustafa Kemal.
Ya bağımsızlık ya ölüm! 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başladı. Çarpışmalar sırasında Türk askeri, kahramanlık ve fedakârlıklarına yenilerini ekledi. Yeni bir destan yazılıyordu Anadolu’da alın teri göz nuru ve kanla yeni bir destan yazılıyordu Anadolu bozkırında.
Başkomutan Mustafa Kemal’in, 30 Ağustos 1922’de Zafertepe’den bizzat yönettiği Büyük Taarruz’la büyük bir zafer kazanıldı. Tarihe altın harflere yazılan 30 Ağustos Zaferi’nin ardından, Çalköy’de yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabası çevresinde toplandı paşalar. Harita üzerinde durum değerlendirmesi yaptılar.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanındaki, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa’ya Yunan Ordusunun yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve Yunanları mağlup etmek için İzmir’e girmenin şart olduğunu söylüyordu. İzmir’in kurtarılmasının ardından Cumhuriyet’e giden yol açılmış olacaktı.
Mustafa Kemal, Batı Cephesindeki tüm subay ve erlere okunmak üzere bir bildiri kaleme aldı.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları;
Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz.
Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakârlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız.
Sahibimiz olan büyük Türk ulusu geleceğine güvenmekte haklıdır.
Savaş alanlarındaki başarı ve fedakârlıklarınızı yakından görüp izliyorum.
Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için başkumandanlığa öneride bulunulmasını, cephe kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim.
Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Diyordu Mustafa Kemal
76 yaşında bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım. En büyük dileğim, milli bayramlarımızı coşkuyla kutlanması ve büyük zaferlerin, Atatürk gibi büyük kahramanların adının ve anısının sonsuza dek yaşatılmasıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
© Copyright 2023 - Yeni Manisa
E-mail : info@yenimanisa.com
gerekli
gerekli - yayımlanmayacak