..:: Site Yönetim Planı ::..
SUNUŞ
Çağımızın en önemli olgusu kuşkusuz kentleşme ve kentlileşmedir.
Hızlı kentleşmenin getirdiği sağlıksız yapılaşma, betonlaşma, yoğunlaşma, altyapı eksikliği, çevre sorunları, sosyal etkinliklerin yetersizliği, günümüz insanının en büyük sorunu haline gelmiştir.
Hızlı nüfus artışı ve göçler kentleri büyütmüş, kentleşme hızlanmış ancak kentlileşme hızı, kentleşme hızının çok gerisinde kaldığından, kentler büyük köylere dönüşmüştür...
Kırdan kopup kente gelen insanlar geldikleri yerlerin adıyla anılan mahallelerde, geldikleri yerlerdeki gibi yaşamayı sürdürdüklerinden, kentlileşme gerçekleşememiş, yeni kentlilik kültürü yaratılamayışının boşluğu arabesk gibi yoz kültürlerle doldurulmuştur.
Köyde “evim ayrı, yolum ayrı – bir kaşık aşım, kaygısız başım” diyen insan, bunu kentte de sürdürebileceğini sanmış, bunun olmadığını gördükçe de bunalmıştır. Kentlerde, aynı apartmanlarda oturup, birbirleri ile tanışmayan, selamlaşmayan insanların sayısı az değildir. Aynı apartman içinde bir çok insanın birbirine dargın olması, sorunların aşılmasına zorlaştırmış, tartışmalarla sorunların aşılması bir yana kırgınlıklar, dargınlıklar daha da derinleşmiştir.
Kentler büyüdükçe, insanlar yalnızlaşıyor. Kentte yaşayanların başta gelen sorunu giderek büyüyen yalnızlığın aşılmasıdır. Kooperatifçilikte kazandığımız deneyimin, konut üretim süreci içinde geliştirdiğimiz ilişkilerin ve ortaya çıkan dostlukların yalnızlığımızın aşılmasına büyük katkısı olacaktır.
Öncü Sitesi’nde oturanlar, çok uzayan konut üretim süreci içinde birbirlerini yakından tanıma fırsatı buldular. Bu tanışıklıklar yeni dostlukların ve ilişkilerin de başlangıcı oldu. Bu nedenle Öncü Sitesi’nde oturanlar olarak, kentlileşme, kent yaşamını güzelleştirip, zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerleyebileceğiz. Öncü Sitesi’nde köyün yalınlığı, doğallığı ve güzelliği, kentin olanakları ile birleştirildi. Bu nedenle 37.000 metrekare olan parselimizin sadece 6.000 metrekaresine inşaat yapıldı. Yeşil alanlar için çok yer ayrıldı, ortak alanlar ve tesisler büyük tutuldu, çocuklarımız için oyun bahçesi, etkinlikler düzenleyebilmek için alanlar yapıldı, otoparkımız geniş tutuldu, sosyal tesisimiz öncelikle tamamlandı. Su, elektrik, telefon, doğalgaz altyapıları çağın gereklerine uygun biçimde yapıldı. Elektrik ve telefon telleri, yukarılardan sarkarak görüntü kirliliği yaratmasın diye yer altına döşendi.
Suyun yaşamımızda önemli bir yeri var. Su olmadan yaşanmıyor. Uygarlıkların tümü su kıyılarında kurulmuştur. Su ve uygarlık arasındaki yakın ilişki dikkate alınarak, sitemizde su ön plana çıkarıldı. Su olunca, yeşillendirme daha kolay oluyor, su olunca, doğal yaşam çeşitlenip, renkleniyor.
Kuşlar, balıklar, kurbağalar, doğal yaşamın ayrılmaz parçaları. Bunlar olmadığı zaman, sahip olduğumuz konutlar, beton yığınları gibi olur. Konut olmazlar, barınak olurlar.
Kentleşme alanlarına, apartmanlara kuşların geldiği, yuva yaptığı pek görülmezken, sitemizin ağaçlarına, konutlarına çeşit, çeşit kuşlar geliyorlar yuva yapıyorlar. Yaşadığımız ortamın ruh sağlığımızla yakından ilişkisinin olduğu, fiziki çevrenin sosyal çevreyi etkilediği bilinen bir gerçek. İnsan soyu da doğanın bir parçası. Kendimizi doğadan soyutladığımızda, yaşantımızın monotonlaşması, ruh sağlığımızın bozulması kaçınılmaz olur.
Çocuklarımız, rahatça koşuşup oynayabilecekleri alanlar, kuşlar, ördekler, balıklar olduğu için sitemizi daha çok seviyorlar. Arkadaşlıklar ve dostluklar geliştirebiliyorlar. Çocuklarımızda doğa ve çevre bilinci gelişebiliyor.
Sitemizin yaşanabilir olması kadar sürdürülebilir olması da önemli. Bunun için hepimizin üzerine düşen görevler, yapılması gereken işler var. Ortak alanlarımızın bakımı, korunması ve sitemizin güvenliğinin sağlanıp, sürdürülmesi, ortak tesislerimizin ortaklarımızın yararına olacak şekilde işletilmesi gerekiyor.
Kentleşme ve kentlileşme sonu olmayan bir süreç. Sağlıklı kentleşme ve kentlileşme için, güçlerimizi birleştirmenin, ortak sorunlarımızı ortaklaşa aşmanın dışında başka bir seçeneğimiz yok. Bunun dışında seçenekler aramak zaman kaybından başka anlam taşımaz.
Günümüzde, kentleşme ile birlikte gelen ve giderek artan apartmanlaşma ve siteler biçimindeki yapılaşma ile Kat Mülkiyeti Yasası ve Site Yönetim Planları daha fazla önem kazanmıştır.
Kentlerde özellikle apartman ve sitelerde karşılaşılan sorunların çözümlenmesinde önemli yeri olan Kat Mülkiyeti Yasası ve Yönetim Planlarının yeterince bilinmemesi karşılaşılan sorunların aşılmasını zorlaştırmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasası’nın ve Yönetim Planı’nın varlığından haberi olmayan mülkiyet sahiplerinin bulunması apartman yaşamının düzenlenmesini zorlaştırıyor.
Bağımsız bölüm sahiplerinin haklarını ve sorumluluklarını bilmemeleri kent yaşamını derinden etkilemekte, apartman yaşamını çekilmez duruma getirmekte, ortaya aşılması zor sorunlar çıkarmakta, yıllarca süren dargınlıklara, kırgınlıklara neden olmaktadır.
Ortaya çıkan ve çıkacak olan sorunların aşılması için temel başvuru kaynağımız olan Yönetim Planı’nın kat malikleri tarafından bilinmemesinin yarattığı sorunları aşmak için öncelikle Yönetim Planı’nın kat malikleri tarafından okunması ve anlaşılması gerekmektedir. Site içindeki ilişkilerin ve yapılacak çalışmaların düzenli sürdürülmesi için Yönetim Planı’nı ufak bir kitapçık halinde sizlere ulaştırıyoruz. Bu Yönetim Planı okunduğunda bir çok sorunun yanıtı kolayca bulunabilecektir.
Haklarımız kadar sorumluluklarımızı da bilmemiz, yasalara ve alınan kararlara uymamız, apartmanlardaki ve sitelerdeki yaşantımızın düzenli geçmesini huzur ve mutluluğumuzu yakından ilgilendirmektedir.
Yaşantımızı sürdürmekte olduğumuz Öncü Sitesi’nde benim malım dediğimiz bir konutumuz ve öğünerek bizim diyebildiğimiz ortak alanlarımız ve tesislerimiz var. Öncü Sitesi’nde konut sahibi olmanın getirdiği haklarımızın yanında sorumluluklarımızın da bulunduğu bilinmeli. Haklarımız ve sorumluluklarımız Site Yönetim Planı’nda maddeler halinde sıralanmıştır. Bunların yetersiz kalması durumunda da başvuracağımız Kat Mülkiyeti Yasası var. Yaşantımızı düzenleyen sadece Kat Mülkiyeti Yasası ve Site Yönetim Planı değil elbet. İmar Yasası ve diğer bir çok yasayla birlikte ilgili yönetmelikler var. Ancak asıl olan, karşılıklı olarak yapıcı, üretken ilişkiler içinde olmamız ve sorunlarımızı karşılıklı olarak anlaşarak, uzlaşarak çözebilmemizdir.
Öncü Sitesi’nde birlikte sahip olduğumuz ortak tesisler ve alanlar nedeniyle mülkiyet hakkından doğan bir bağımız var. Haklarımızı kullanıp, sorumluluklarımızı yerine getirirken ilk başvuru kaynağımız olan Site Yönetim Planı, ilgili yasaya göre hazırlanan kat irtifakının kurulması ile birlikte tapunun ayrılmaz parçası ve eki durumuna gelen yasal bir belgedir. Öncü Sitesi’nde mülk sahibi olarak hiçbirimizin “bu beni ilgilendirmez” diyemeyeceği, hepimizi yakından ilgilendiren uymak zorunda olduğumuz bir belge, bir anlamda sitemizin ana sözleşmesi hatta “Sitemizin Anayasası” bile diyebiliriz.
Site Yönetim Planı’nı kitapçık halinde çoğaltıp dağıtmayı da yeterli görmememiz gerekir. Site Yönetim Planı ile ilgili eğitim çalışmaları da yapılacaktır. Aslında kentleşme özellikle apartman ve site yaşamı kendi başına bir eğitim süreci. Site Malikleri Kurulu’nda en az yılda bir kez, bir araya geleceğiz. Konutumuzu Kooperatifçilik yoluyla elde ettiğimiz için toplantılar konusunda azımsanmayacak bir deneyim ve birikimimiz var. Toplantıların önemini ve yararını yakından biliyoruz. Zaman zaman, üzüldüğümüz tartışmalar çıksa da, sitemizle ilgili kararları üretebilmek için toplanmaktan başka bir seçeneğimiz de bulunmuyor.
Toplantılarda tartışarak karar üretmeyi ve üretilen kararlara tartışmasız uymayı benimsediğimiz an sorunlarımızın çözümlenmesi yolunda önemli bir ilerleme sağlamış oluruz. Bu sitede yaşadığımız sürece sorunlarımız olacak ve var olanlara yenileri eklenecektir. Bu sorunları birlikte tartışarak, karar üreterek ve ürettiğimiz kararları uygulayarak çözmekten başka bir yolumuzun olmadığı bilinmelidir.
Apartmanımızdaki bir dairede, köyde bağımsız bir evde ya da gecekonduda yaşar gibi yaşayamayız, komşularımızla tartışmadan kendimiz kurallar koyamayız. Koyduğumuz kuralların ve aldığımız kararların yasalara ve Site Yönetim Planı’na ters düşmemesi gerekiyor.
Bazı gerçekler var ki bunlar tartışılmayacak kadar açık ve net. Bunlar:
1. Site Yönetim Planı’na ve Site Kat Malikleri Kurulu’nun aldığı kararlara uymak zorundayız.
2. Sitenin ortak giderlerine, Yönetim Planı’nın belirlediği oranlarda ve kat Malikleri Kurulu’nun belirlediği miktarda katılmak zorundayız.
3. Mülkümüz olan konutu ancak yasanın ve yönetmeliklerin izin verdiği biçimde kullanabiliriz. Dış görünümünü bozamayız. Yapabileceklerimiz ve yapamayacaklarımız ilgili yasalar ve Site Yönetim Planı ile belirlenmiştir.
4. Tapumuzu aldık diye ortaklığımız bitmiyor. Öncü Sitesi’nde konut sahibi olduğumuz sürece Öncü Sitesi’ndeki kat malikleri ile ortaklığımız sürecektir. “Evim ayrı, yolum ayrı, kapımın dışı beni ilgilendirmiyor” demenin yasal dayanağı olmadığı gibi hiçbir zaman yararı da olmayacaktır.
Bir apartmanda konut sahibi olmanın getirdiği sorunları fazla büyütmemek gerekiyor. Madem ki ortağız, madem ki birlikte yaşama zorunluluğumuz var, bunun getireceği sorunlardan çok, bunun sağlayacağı kolaylıkları öne çıkarmaya çalışmalıyız. Eğer bunu yaparsak, birlikteliğin getirdiği sorunların kolayca aşıldığını görürüz. İnsanların tümünün kendimiz gibi düşünmesini bekleyemeyiz. Elbet farklı düşünen, sorunlara farklı bakan insanlar olacaktır. Önemli olan çoğunluğun yasa ve yönetmeliklere uyarak aldığı karardır. Alınan karara, kararın alınması aşamasında karşı çıkmamız, bize alınan karara uymama, hakkı vermez.
Yaşadığımız siteyi huzur sitesi yapmak da, yaşanmaz duruma getirmek de elimizde. Biz istersek ve ilişkilerimizi iyi düzenlersek, tartışarak ürettiğimiz kararlara tartışmasız uyarsak, bu sitede yaşamaktan duyduğumuz mutluluk ve huzur giderek artacaktır. Bu sitede ilişkiler iyi düzenlenmediğinde, alınan kararlara ve Site Yönetim Planı’na uyulmadığında da huzurumuzun kaçacağı yadsınmaz bir gerçek.
Bu siteyi mutlu ve huzurlu biçimde yaşanabilir ve sürdürülebilir yapabilmenin ön koşulu, tartışarak karar üretmek ve üretilen kararlara tartışmasız uymaktır. Bunun dışında bir yol ve yöntem henüz bulunamamıştır.
Fırsat buldukça toplanacağız, sorunlarımızı tartışıp çözümler arayacağız. Toplantılarımızı salt karar üretmek, sorun tartışmak için de yapmayacağız. Zaman zaman coşkumuzu ve sevgimizi paylaşmak için de bir araya geleceğiz. Etkinlik alanımızda türküler söyleyip, oyunlar oynayacağız. Dini ve ulusal bayramlarımızda toplanacağız. Düğünlerimizde, nişanlarımızda ve benzer etkinliklerimizde bir araya geleceğiz. Sevgimizi paylaşarak büyütürken, acılarımızı, üzüntülerimizi paylaşarak küçültüp, azaltacağız. Çocuklarımıza kırgınlıkları değil, yaşadığımız Barış Alanı’nın adına yaraşır biçimde barış ve dostluk bırakacağız.
Evet, ne kadar sık, ne kadar çok söylersek o denli yararlı olacağına inandığım önemli konu, bu kitapçığın, Site Yönetim Planı’nın mutlaka okunmasıdır.
Site Yönetim Planı’nı uygulamak sorunlarımızın çözümünü kolaylaştırır. Öncü Sitesi’ndeki her mülkiyet sahibinin cebinde, evinin bir köşesinde mutlaka bir Site Yönetim Planı Kitapçığı olsun istiyoruz.
Öncü Sitesi’ni, Barış Alanımızı, konutlarımızı ve çevresini ne kadar yaşanası, ne kadar güzel yaparsak, yaşantımızda o oranda zenginleşip, güzelleşir.
Güçlükler içinde konut sahibi olmayı, güzel bir yaşam çevresi kurmayı başaran Öncü ortakları ve onların yetişen çocukları bunu sürdürmeyi de başaracaktır.
Kentleşmede öncü olduk, kentlileşmede ve sitemizde iyi ilişkilerin geliştirilip, güçlendirilmesinde de öncü olacağız.
Barış Alanı’nda mutlu bir yaşam diliyorum. Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Mustafa PALA
1764 ADA
TOPLU YAPI YÖNETİM PLANI
ENDER - SİMGE - SELİN
BİRİNCİ BÖLÜM
Madde 1. 1764 ada 1, 3 ve 4 parselde kayıtlı, Manisa Belediyesi’nce onaylı yerleşim planı ve uygulama projelerine göre yapılmış altyapı tesisleri, ortak kullanım yerleri, bunların yönetimi bakımından birbiri ile bağlantılı birden çok bağımsız bölümü kapsayan konutları Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (KMK) ve ilgili öteki yasaların emredici hükümleri saklı kalmak koşuluyla, bu “Toplu Yapı Yönetim Planı”na göre yönetilir.
Madde 2. Yönetim Planı’nda hüküm bulunmayan hallerde, Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) ile Medeni Kanun’un (MK) ve ilgili öteki yasaların ilgili hükümleri uygulanır.
Madde 3. 1764 ada 1 parselde 1 blok 99 bağımsız bölüm, 3 parselde 1 blok 90 bağımsız bölüm ve 4 parselde 1 blok 96 bağımsız bölüm olmak üzere toplam 3 blokta toplam 286 bağımsız bölüm, ortak alanlar, sığınaklar, yüzme havuzları ve yapılardan oluşmaktadır.
Madde 4. Yönetim Planı, ana taşınmazların bütün bağımsız bölüm maliklerini ve onların mirasçılarıyla bağımsız bölümleri sonradan satış veya herhangi bir suretle iktisap edecek olan üçüncü şahıslar ile bağımsız bölümlerde herhangi bir sebebe dayanarak oturan ve faydalananları da bağlar.
Madde 5. Yönetim Planı’nın değiştirilmesi için kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır. Yönetim Planı’nın değiştirilebilmesi için 186 olan kat maliki sayısının beşte dördü olan 149 kat malikinin kabul oyu gerekir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KAT MALİKLERİNİN HAKLARI VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Madde 37. Kat malikleri Kat Mülkiyeti Kanunu ve Yönetim Planı’ndaki hükümler saklı kalmak şartıyla, kendilerine ait bağımsız bölümler üzerinde Medeni Kanun’un maliklere tanıdığı bütün hak ve yetkilere sahiptirler. Ancak kendi bağımsız bölümlerinde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım ve tesis yapamazlar.
Madde 38. Bağımsız bölümleri, ortak yerleri ve alanları kullanma veya faydalanmaya ilişkin hususlarda, Yönetim Planı, Kat Mülkiyeti Kanunu ve Çevre Kanunu gibi diğer ilgili kanunlarda öngörülen yasak ve mükellefiyetlerin bağımsız bölümlerde kiracı veya herhangi bir sıfatla oturanlar veya faydalananlar tarafından da aynen yerine getirilmesi mecburidir.
a) Kat Malikleri ana taşınmazın, bütün ortak yerlerine, ilgili kanunların müşterek mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar ve bu yerlerden Kanun ve Yönetim Planı hükümlerine göre faydalanma hakkına sahiptirler;
b) Kat malikleri, ortak yerlerin bakım ve temizliğini, güzelliğini ve sağlamlığını korumaya mecburdurlar. Otopark
yeri kat maliklerinin faydalanmasına zarar verecek şekilde kullanılamaz;
c) Ortak alanlara sebze ekilip, dikilemez. Ortak alanlar sebze bahçesi gibi kullanılamaz. Ortak alanlarda bulunan
sular, kat maliklerinin kendi özel ihtiyaçları için kullanılamaz;
d) Kat malikleri kendi bağımsız bölümlerini ahlak ve adaba aykırı şekilde kullanamaz ve kullandırtamazlar;
e) Radyo, müzik aleti vb. şeyleri diğer kat maliklerini rahatsız edecek şekilde sesini yükselterek kullanamazlar;
f) Bağımsız bölümler eklentileri ve ortak yerlerde, patlayıcı ve pis kokulu maddeler bulunduramazlar. Site maliklerini rahatsız edecek şekilde sarsıntı ve gürültü yapmak, koku duman toz çıkarmak gibi hareketlerden kaçınmak zorundadırlar;
g) Ortak alanlarda sandık, kutu, özel eşya vb. her türlü mal ve eşya, koridorlarda bağımsız bölümlerin kapılarının önünde ayakkabı ve terlik bırakılamaz;
h) Kat malikleri, bağımsız bölümlerinin içinde, ana yapıya zarar verecek nitelikte değişiklik yapamazlar;
ı) Kat malikleri, bağımsız bölümleri ve ortak yerleri kullanırken, iyi niyet kurallarına uymak, yasaya ve Yönetim Planı’na aykırı davranışlardan kaçınmak zorundadırlar;
j) Bağımsız bölümlerinin balkon, pencere veya teraslarından hiçbir şekilde halı silkeleyemez, su dökemezler, çöp atamazlar, binanın dış cephesine (çamaşır balkonları hariç) veya dıştan görülebilecek yerlerine ve bahçelere çamaşır asamazlar. Blokların teraslarından halı, kilim vb. sarkıtılması yasaktır.
k) Bağımsız bölümleri, kumarhane, randevuevi gibi ahlak ve adaba aykırı sayılacak şekilde kullanamazlar.
l) Bağımsız bölümlerine, bakım, onarım ve kontrol nedeniyle girme zorunluluğunun bulunduğu hallerde gerekli izni vermekten kaçınamazlar.
m) Kat malikleri, bağımsız bölümlerinde bizzat oturmuyorlarsa, tebligat adreslerini, bu adresteki değişiklikleri ve bağımsız bölümlerinde kiracı olarak veya başka bir sıfatla oturanların ad, soyadı ve iş adreslerini derhal (en geç 15 gün içinde) Toplu Yapı Yönetim Kuruluna bildirirler. Tebligat adresini ve bundaki değişikliği bildirmeyen kat malikinin Yönetimde mevcut son adresine yapılan tebligat geçerli sayılır.
ORTAK YERLERE İLİŞKİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER
Madde 39. Kat malikleri, bağımsız bölümlerinin bulunduğu bloktaki ortak yerlerden ve tesislerden yararlanmak hakkına sahiptirler. Kat maliklerinin ortak yer ve tesislerden nasıl ve ne ölçüde yararlanacakları Toplu Yapı Temsilciler Kurulu’nca hakkaniyet kuralları da dikkate alınarak belirlenir ve gerektiğinde düzenlenir. Kat malikleri ortak yer ve tesislerinden (otoparklardan, spor ve oyun alanlarından, çocuk bahçelerinden, yüzme havuzundan ) Toplu Yapı Temsilciler Kurulu’nun belirlediği esaslar çerçevesinden yararlanırlar. Kat Malikleri, blok yapıda veya toplu yapı kapsamındaki ortak yer ve tesislerden yararlanırken, tesislere zarar verecek veya diğer kat maliklerini rahatsız edecek davranışlarda bulunamazlar, bunlardan yararlanmaya yönelik olarak yetkili kurullarca belirlenmiş kural ve düzene aykırı davranamazlar.
Çay bahçesi, kafeterya, bodrumda bulunan sosyal tesisler, teraslar işletilmek üzere bedelli ya da bedelsiz olarak bir ya da birden fazla işletmeciye verilebilir. Sosyal tesiste ve site içindeki işletmelerde ilgili makamlardan ruhsat alınması durumunda içki servisi yapılabilir. Site Yönetim Planı’nın içkili yerlere ilişkin bu hükmü ve bu yönetim planı içki ruhsatı alınması sırasında kat maliklerinin izin verdiğine ilişkin belge olarak kullanılabilir.
Yüzme havuzunu kullananların sağlığını koruma açısından havuza elbise ve haşema olarak da isimlendirilen kapalı giysilerle girilemez. Havuza girenlerin makinelerin zarar görmemesi için bone takması zorunludur. Yönetim Kurulu havuzların ve ortak alanların kullanımıyla ilgili olarak Yönetmelik çıkarabilir.
Madde 40. Bu Yönetim Planı’na ve KMK’nda kat maliklerinin yükümlülüklerine ilişkin olarak yer alan bütün hükümler, bağımsız bölümden kiracı olarak veya herhangi başka bir sebeple devamlı bir şekilde yararlananlara da aynen uygulanır. Bu yükümlülüklere aykırı davrananlar kat malikleri ile birlikte müteselsilen sorumludurlar.
Madde 41. Ortak alanlarda, yol ve bahçelerde, doğalgaz, telefon, elektrik, temiz su ve kanalizasyon altyapıları bulunduğundan, Toplu Yapı Alanı’nda site sınırları içinde her türlü kazı yapmak yasaktır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
ORTAK GİDERLERE KATILMA
Genel Olarak Ortak Gider
Madde 42. Toplu Yapı alanı sınırları içindeki bağımsız bölüm sahipleri (kat malikleri) her ay düzenli olarak ortak giderlere katılım payı (aidat) (avans) ödemek zorundadırlar. Ödenecek miktar, Toplu Yapı Temsilciler Kurulu’nda saptanır. Kat Malikleri’nin ödediklerinin ve bu ödemelerden yapılacak harcamaların hesabı Toplu Yapı Yönetimi Hesapları’nda gösterilir.
Madde 43. Blok kat maliklerinin kendi blokları için yapacağı ödemeler, giderlere katılım payı, aidat veya avans Blok Yöneticisi’nin hazırlayıp, Blok Kat Malikleri Kurulu’na sunacağı İş Programı ve Bütçesi’nde gösterilir.
Madde 44. Blok Kat Malikleri Kurulu’nun, iş programı ve bütçe yaparak, giderlere katılım payı ödenmesini kararlaştırması durumunda, bu ödemeler, sadece o blokta, Blok Kat Maliklerinin kararlaştıracağı biçimde harcanması koşuluyla, Toplu Yapı Yönetim Kurulu’nun açtıracağı hesaba yatırılabilir. Blok kat maliklerinin yatırdıkları, Blok adı ve numarası belirtilerek ilgili Blok’a ait açılacak emanet hesabında gösterilir. İhtiyaç olması durumunda, Blok Yöneticisine belgeyle teslim edilerek hesaptan düşülür.
Blok Ortak Giderlerine Katılma
Madde 45. Kat Malikleri bulundukları blok yapıya ilişkin ortak yer ve tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum veya ihtiyacı olmadığını ileri sürmek suretiyle “ortak gideri” ve “avans payını” ödemekten kaçınamazlar. Ortak gider ve avans payının tamamını zamanında ödemeyen kat maliki, ödemede geciktiği günler için aylık % 5 hesabıyla gecikme tazminatı ödemek zorundadır.
Madde 46. Ortak gider ve avans payını ödemede iki aydan (yıl içinde iki defa) fazla geciken kat maliki hakkında, Yönetici, bu Yönetim Planına, KMK’na ve ilgili kanunlara göre dava açmak ve icra takibi yapmakla yükümlüdür.
Madde 47. Ortak giderlerden bir gidere, kat maliklerinden veya ailesinden biri veya onun bağımsız bölümünden yararlanmakta, olan kişi (kiracı vs.) kusurlu hareketi ile sebep olmuşsa yapılan ödeme zarara sebep olandan ve kat malikinden alınır.
Madde 48. Kat Maliklerinden biri Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre kendisine düşen borçları ve yükümlülükleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilirler. (KMK Madde 25)
Toplu Yapı Ortak Giderlerine Katılma
Madde 49. Yönetim Planı’na ve Toplu Yapı Temsilciler Kurulu kararına göre belirlenmiş toplu yapı ortak tesis ve yerlerine ilişkin ortak giderler (sulama, elektrik, temizlik, bakım onarım, muhasebe, güvenlik, vb.) toplu yapıdaki bütün kat malikleri tarafından karşılanır. Kat malikleri ortak giderlere ve ortak giderler için toplanacak avanslara, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesinde belirtilen esaslara uygun olarak katılırlar. Buna göre;
a) Kat malikleri, tüm çalışanların aylık ücret, sigorta pirimi, vergi vs. giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eşit olarak katılırlar;
b) Toplu Yapı ortak yer ve tesislerine, kusurlu hareketiyle kat maliklerinden veya ailesinden biri veya onun bağımsız bölümünden yararlanmakta olan kişi (örneğin kiracı veya misafiri) zarar verirse, bu zarardan zararı veren ve kat maliki birlikte müteselsilen sorumludur. Verilen zarar, gerektiğinde ortak giderlerden karşılanır ve sorumlulardan istenir.
Madde 50. Toplu Yapı kapsamındaki bir bağımsız bölümün, bir arsa payının satılması halinde, öteki kat malikleri öncelikle satın alma (kanuni şufa) hakkına sahip değildir.
ALTINCI BÖLÜM
Madde 51. Blok yapının ortak yer ve tesislerinin daha rahat kullanılır hale getirilmesine veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına ilişkin yenilik ve ilaveler, bloktaki kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla verecekleri karar üzerine yapılır. Bu yenilik ve ilaveler, giderleri faydalananlar tarafından, faydalanma oranına göre ödenir.
YEDİNCİ BÖLÜM
GEÇİCİ HÜKÜMLER
Geçici Madde 1. Blok Kat Malikleri Kurulları, Genel Kurulları’nı yapıp, aynı zamanda Toplu Yapı Temsilciler Kurulu üyesi olacak olan Yönetici ve Deneticilerini ve ardından Ada Temsilciler Kurulu’nun toplanıp, Ada Yönetim Kurulu’nu seçinceye kadar, mevcut Kooperatif Yönetimi Geçici Yönetim olarak görevini sürdürecektir.
Geçici Madde 2. Blok genel kurul çağrıları, Toplu Yapı Temsilciler Kurulu çağrıları, Geçici Yönetim tarafından yapılacak, Toplu Yapı Yönetim Kurulu’nun seçilmesiyle birlikte Kooperatif Yönetiminin görevi son bulacaktır.
1764 Ada Toplu Yapı Yönetim Planı 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin, 5711 Sayılı Kanunla 634 Sayılı Kanuna Dokuzuncu Bölüm Olarak “Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler” başlığı altında eklenen 66, 67, 69, 70, 71, 72, 73, 74. maddeleri ile Kat Mülkiyeti Kanunu’nun tümü ve dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Karabulutlar kaplamış gökyüzünü
Kırılmış kolumuz kanadımız
Silahlarımız alınmış ellerimizden
Ordularımız dağıtılmış.
İhanet çöreklenmiş ülkeme kara bir yılan gibi
Kenetlenmiş çenelerimiz suskunuz.
Oysa esas olan, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Bu da ancak bağımsız kalmakla olur. Bağımsızlıktan yoksun olan uluslar karanlıktan kurtulamazlar
Türk’ün onuru, Türk’ün yetenekleri büyüktür Türk’e tutsak olarak yaşamaktansa ölmek yaraşır,
Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm diyordu Mustafa Kemal.
Ya bağımsızlık ya ölüm! 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başladı. Çarpışmalar sırasında Türk askeri, kahramanlık ve fedakârlıklarına yenilerini ekledi. Yeni bir destan yazılıyordu Anadolu’da alın teri göz nuru ve kanla yeni bir destan yazılıyordu Anadolu bozkırında.
Başkomutan Mustafa Kemal’in, 30 Ağustos 1922’de Zafertepe’den bizzat yönettiği Büyük Taarruz’la büyük bir zafer kazanıldı. Tarihe altın harflere yazılan 30 Ağustos Zaferi’nin ardından, Çalköy’de yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabası çevresinde toplandı paşalar. Harita üzerinde durum değerlendirmesi yaptılar.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanındaki, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa’ya Yunan Ordusunun yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve Yunanları mağlup etmek için İzmir’e girmenin şart olduğunu söylüyordu. İzmir’in kurtarılmasının ardından Cumhuriyet’e giden yol açılmış olacaktı.
Mustafa Kemal, Batı Cephesindeki tüm subay ve erlere okunmak üzere bir bildiri kaleme aldı.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları;
Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz.
Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakârlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız.
Sahibimiz olan büyük Türk ulusu geleceğine güvenmekte haklıdır.
Savaş alanlarındaki başarı ve fedakârlıklarınızı yakından görüp izliyorum.
Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için başkumandanlığa öneride bulunulmasını, cephe kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim.
Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Diyordu Mustafa Kemal
76 yaşında bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım. En büyük dileğim, milli bayramlarımızı coşkuyla kutlanması ve büyük zaferlerin, Atatürk gibi büyük kahramanların adının ve anısının sonsuza dek yaşatılmasıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
© Copyright 2023 - Yeni Manisa
E-mail : info@yenimanisa.com