Ceren Konut Yapı Kooperatifi olarak “Küçük konut büyük rahatlık” diyerek ürettiğimiz 105 adet 1+1 konutlarda yıllardır oturuyoruz. Küçük konutlar ilgi görünce, Simge Konut Kooperatifi olarak 90 kontun üretimin başlattık ve bir yıldır bu konutlarda yaşam sürüyor. Talepler artınca, sırayla Selin ve Ender girdi devreye ardı ardına. Baktık talep artarak devam ediyor, yeni arayışların ardından Lale Kule girdi devreye. Lale Kulede üye kayıtları devam ediyor. Selin Konutları Eylül 2013’de Ender Konutları da Eylül 2014’de ortaklara teslim edilecek.
1+1 konutlar geleceğin konutlarıdır. İlgi göreceğini düşünerek başlatmıştık üretimini. Ancak inanın, daha konutların temeli atılmadan ortakların tamamlanmasını beklemiyordum. Selin Konut Yapı Kooperatifi olarak 96 adet 1+1 konut yapacağımızı duyurduğumuzdan kısa bir süre sonra, ortak sayımız 96’ya ulaştı. Ender’de de öyle oldu 100 konut için 300 başvuru aldık. Bize de gösterilen güvene teşekkür etmek ve konutları en kısa sürede tamamlayıp ortaklarımıza teslim etmek kalıyor.
Küçük konutlarda oturanlar büyük rahatlık yaşamaya başladıklarını dillendiriyorlar sürekli olarak. Evlerini yazın soğutmanın, kışın ısıtmanın ve temizliğin kolay kolaylaştığını söylüyorlar.
Toplumun ihtiyaçlarını ve gelişmeyi dikkate alarak, farklı bir proje ürettiğinizde ilgi görmemesi mümkün değil. Manisa’da satılmayı bekleyen birçok konut varken, 1+1 konutlar için ortak sayısının kısa sürede tamamlanması projenin ilgi gördüğünün somut kanıtı oluyor bizim için.
Hızlı sanayileşme ve hızlı kentleşme, yeni yaşam ve konut biçimlerini gündeme getiriyor. İnsanlar, aile yapısının giderek küçüldüğünü, büyük kentlerde ve büyük konutlarda yalnızlıklarının da büyüdüğünü görüyorlar. Büyük evin derdi de büyük oluyor. Isıtamıyorsunuz, soğutamıyorsunuz. Bakımı ve temizliği sorun oluyor. Büyük konutlarda yaşanan sorunlar küçük konutlarda yaşanmıyor. O nedenle, Küçük Konut. Büyük rahatlık diyoruz. Küçük konutu geleceğin konutu olarak görüyoruz. Küçük Konut ucuz olduğu için değil, rahat olduğu için gündeme geldi. Tüm gelişmiş ve sanayileşmiş ülkelerde böyle oldu.
Manisa’da üreteceğimiz küçük konutlara, gösterilen ilginin artarak süreceğini düşünüyorum.
İstanbul’da, İzmir’de yapımına başlanılan konutlar içinde önce küçük konutlar satıldığını biliyoruz. . İleriyi görenler, rahatını düşünenler bir değil birkaç konuta için ortak oluyorlar. İzmir’de 170 milyar liraya satılan konutları biz Manisa’da 100 bin liraya üretebileceğimizi söylüyor ve bunu başarıyoruz. Ancak Lale Kule daha farklı olacağı, kapalı otoparkı ve alışveriş merkezi olacağı için 138.500 liraya mal olacak…
Küçük konutlar büyük pirim yapıyor ve daha da yapacak. Benden duyurması…
Yeni Manisa’da birçok ilke imza attık. Şimdi yaptığımız küçük konutlarda Manisa’da bir ilktir.
Manisa Birlik Bürosunu da 1+1 konutlarımız bulunduğu bölgedeki Simge Konut Yapı Kooperatifimizin üretimini gerçekleştirdiği binaya taşıdık.
Simge ve Selin Kooperatiflerimize ait konutların bulunduğu parsellerde bahçe düzenlemesini de tamamladık. Birlik parkı gerçekten görmeye değer bir park oldu. Hemen belirteyim, Manisa Birlik Bürosunun da bulunacağı alandaki bahçe düzenlemesi, havuzlar özellikle, heykeller çok konuşulacak.
Her zaman söylediğimiz gibi, ağaçları anıtları sosyal donatıları konutlarla birlikte üretiyoruz. Bu aralar, Simge Kooperatifinin bahçesindeyim. Sabahtan akşama kadar, bahçenin düzenlemesi ile uğraşıyorum. Benim için yeni bir kent kurmanın en keyifli yanı, bahçe düzenlemeleri ile ilgilenmek oluyor.
Geçmişte dostlarımızla Barış Alanında çınar altında yaptığımız söyleşileri, bundan böyle, Birlik Parkı’nda sürdüreceğiz.
Mustafa Pala
Karabulutlar kaplamış gökyüzünü
Kırılmış kolumuz kanadımız
Silahlarımız alınmış ellerimizden
Ordularımız dağıtılmış.
İhanet çöreklenmiş ülkeme kara bir yılan gibi
Kenetlenmiş çenelerimiz suskunuz.
Oysa esas olan, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Bu da ancak bağımsız kalmakla olur. Bağımsızlıktan yoksun olan uluslar karanlıktan kurtulamazlar
Türk’ün onuru, Türk’ün yetenekleri büyüktür Türk’e tutsak olarak yaşamaktansa ölmek yaraşır,
Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm diyordu Mustafa Kemal.
Ya bağımsızlık ya ölüm! 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başladı. Çarpışmalar sırasında Türk askeri, kahramanlık ve fedakârlıklarına yenilerini ekledi. Yeni bir destan yazılıyordu Anadolu’da alın teri göz nuru ve kanla yeni bir destan yazılıyordu Anadolu bozkırında.
Başkomutan Mustafa Kemal’in, 30 Ağustos 1922’de Zafertepe’den bizzat yönettiği Büyük Taarruz’la büyük bir zafer kazanıldı. Tarihe altın harflere yazılan 30 Ağustos Zaferi’nin ardından, Çalköy’de yıkık bir evin avlusunda kırık bir kağnı arabası çevresinde toplandı paşalar. Harita üzerinde durum değerlendirmesi yaptılar.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanındaki, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak Paşa’ya Yunan Ordusunun yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve Yunanları mağlup etmek için İzmir’e girmenin şart olduğunu söylüyordu. İzmir’in kurtarılmasının ardından Cumhuriyet’e giden yol açılmış olacaktı.
Mustafa Kemal, Batı Cephesindeki tüm subay ve erlere okunmak üzere bir bildiri kaleme aldı.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları;
Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz.
Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakârlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız.
Sahibimiz olan büyük Türk ulusu geleceğine güvenmekte haklıdır.
Savaş alanlarındaki başarı ve fedakârlıklarınızı yakından görüp izliyorum.
Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için başkumandanlığa öneride bulunulmasını, cephe kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim.
Ordular, İlk Hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!”
Diyordu Mustafa Kemal
76 yaşında bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıyım. En büyük dileğim, milli bayramlarımızı coşkuyla kutlanması ve büyük zaferlerin, Atatürk gibi büyük kahramanların adının ve anısının sonsuza dek yaşatılmasıdır.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
© Copyright 2024 - Yeni Manisa
E-mail : info@yenimanisa.com
gerekli
gerekli - yayımlanmayacak